Erciyes Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Araştırma Görevlisi Dr. Fulya Atarer, yüksek lisans tezi için geliştirdiği biçim değiştirebilen çadır sisteminin patentini aldı.
Atarer, AA muhabirine, babası asker olduğu için bir çok ilde yaşadığını, 13 Mart 1992 Erzincan depreminde Erzurum’da, 6 Kasım 1992 İzmir depreminde Seferihisar’da, 12 Kasım 1999 Düzce depreminde Ankara’da, 1 Mayıs 2003 Bingöl depreminde Batman’da bulunduğunu söyledi.
Depremlerden etkilendiği için mimar olmaya karar verdiğini belirten Atarer, 11 Nisan 2007 Isparta depremi sırasında da bu ilde üniversite eğitimi aldığını aktardı.
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde görev yaparken 30 Ekim 2020’deki sarsıntıda depremin merkez üssü Seferihisar’da bulunduğunu, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremleri ise yeni görev yeri Kayseri’de hissettiğini belirten Atarer, yüksek lisans tezi için farklı bir çadır sistemi tasarladığını söyledi.
Depremin her mevsimde olabileceğini vurgulayan Atarer, geliştirdiği çadır sisteminin birden fazla şekil alabildiği için yazın da yarı açık tente gibi kullanılabileceğini anlattı.
Çadır sistemi için Türk Patent Enstitüsünden (TPE) patent de aldığını belirten Atarer, “Ürünümüz sıcak havalarda insanlara toplanma imkanı da sunuyor. Kışın yaşadığımız afeti yazın yaşamış olsaydık insanlar çadırların içinde uzun süre kalamayacakları için gölgelik bir alana ihtiyaç duyacaktı. Çadır sistemi, sosyal etkinliklerde de üstü örtülerek kullanılabilir.” diye konuştu.
Ürünün askeri alanda da kullanılabileceğini dile getiren Atarer, çadırın büyütülebildiğini, istenilen ölçüde tasarlanabildiğini belirtti.
Felaket anında çadırların hızlı kurulması gerektiğini de vurgulayan Atarer, “Çadırların parçaları var ve onları bir araya getirmek deprem sırasında çok büyük problem olduğu için geliştirdiğim çadır sistemini kompakt halinde taşınıp yerinde açılacak şekilde tasarladım.” ifadelerini kullandı.
