T24 Haber Merkezi
Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli, ilk kez Öcalan için “terörist elebaşı” ifadesi yerine “PKK’nın kurucu önderi” ifadesini kullandı ve DEM Parti’ye yönelik “Çağrılar mı yapacaklar, yoksa çürümüş zihniyete mi hizmet edecekler?” şeklinde konuştu.
Uzun bir süredir sağlık sorunları nedeniyle sessiz kalan Bahçeli, bugün yaptığı sosyal medya paylaşımıyla bu sessizliğini bozdu.
Bahçeli’nin sosyal medya paylaşımı şu şekilde:
“6 Mart 2025 tarihinden itibaren özellikle Suriye’nin Lazkiye ve Tartus kentlerinde başlayan silahlı çatışmalar, Hama, Humus ve Dera’ya yayıldı ve komşu coğrafyaların huzurunu ve ülkemizin iç barışını tehdit etmeye devam ediyor. Dış kaynaklı olduğu açıkça anlaşılan etnik ve mezhepsel bölünmeler maalesef kabus senaryolarını gerçeğe dönüştürdü.
Suriye’nin yeniden inşasına karşı çıkan ve bölgesel ve küresel husumet mekanizmalarıyla kaos yaratan taşeronlar, bölge ülkelerini köşeye sıkıştırmayı amaçlıyor. Suriye’de durum nispeten sakinleşmiş gibi görünse de krizin daha sona erdiğini söylemek için erken. Mezhep ayrılıklarını körükleyen ve Suriye’yi ateşe atan ilkel ve iğrenç planlar, tehlikeli bir şekilde uygulamaya konulmaktadır.
Baas rejimi artıklarının kukla gibi davrandığı, yabancı istihbarat servislerinin etkin olduğu ve Siyonist barbarlığın devrede olduğu karanlık tablo açıktır. Bu bağlamda, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Alevi kardeşlerimizi istismar etmesi yeni bir tür hastalıklı ve düşmanca siyasettir. CHP’nin mezhep kışkırtıcılığı sadece Türkiye’ye değil, İslam toplumlarına ve bölgesel dengelere yapılabilecek en büyük kötülüktür.
CHP’nin Baas artığına benzeyip Alevi ve Sünni kardeşlerimizi birbirinden ayırmaya çalışması son derece tehlikelidir. Alevi ve Sünni kardeşlerimiz bizim için ayrılmaz birer parçamızdır. Alevi ve Sünni kardeşler arasındaki ayrılıkların fitneye neden olması kabul edilemez.
CHP’nin izlediği yol yanlıştır. CHP’nin siyasetçilerinin açıklamaları fitne ve karışıklık yolu açma niyetinden başka bir şey anlam taşımamaktadır. Siyasi mezhepçilik ve etnik ayrımcılığı savunanlar insanlık suçu işlemekte ve yasa dışı faaliyetlere ortak olmaktadır. DEM Parti’nin bu konuda net bir duruş sergilemesi gerekmektedir. CHP’yle veya diğer partilerle temaslarında, 27 Şubat İmralı çağrısını mı destekleyecekler yoksa etnik ve mezhepsel hassasiyetleri suistimal eden partilere aracı olacaklar mı?
PKK’nın kurucu lideri tarafından hazırlanan ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’na destek mi verecekler yoksa Türkiye’nin iç karışıklığa sürüklenmesini destekleyen çürümüş siyasi zihniyetlere mi yardım edecekler? DEM Parti’nin tutumunu netleştirmesi şarttır. Türkiye, terörü tamamen ortadan kaldırma yolunda ilerlerken, etnik ve mezhepsel gerginlikleri siyasi araç olarak kullanan fırsatçıları ve sorumsuz siyasetçileri affetmeyecektir.”
Ayrıntılar yakında…
More Stories
Aydın Memecik Zeytini AB’den Tescil Aldı
Almanya’da durdurulan uçuşlara ilişkin yeni açıklama
22 yaşındaki Ramazan motosiklet kazası kurbanı