Bodrum Tohum Derneği’nin Başkanı eski gazeteci Ercan Arıkan, hafta sonu düzenlenen tohum takas şenliğinin hedefini anlattı: Kaybolmak üzere olan tohumu yeni nesle aktarmak zorundayız.
Semra KARDEŞOĞLU
Ukrayna’da savaşın başlamasıyla Türkiye’de ilk gündeme gelen meselelerden biri buğday oldu. “İhtiyaç duyulan buğdayı temin edebilecek miyiz? sorusu tartışılmaya başlanı. Tam bu sırada Bodrum’da yaşayan eski meslektaşım Ercan Arıkan’dan bir davet aldım. Yaklaşık 30 yıl gazetecilik yapan Ercan, son çalıştığı gazetenin de kapanması üzerine doğduğu topraklara, Bodrum’a döndü. Tarım alanındaki sıkıntılara ilişkin ne yapacağını düşünürken Bodrum Tohum Derneği’nde çalışmaya başladı. Şimdi derneğin başkanlığını yürütüyor. Hafta sonu tohum takas şenliği düzenleyeceklerini söyleyince, “Tamam gelirim, tohum takası nedir? Ne işe yarar? Yakından bir bakayım” dedim.
Şenlikte ata tohumları gelenlere dağıtıldı. İzmir ve Muğla’nın ilçelerinden benzer dernek temsilcileri de ata tohumlarının yaygınlaşması için Mumcular’a gelmişti. Kabaktan, bezelyeye, beyaz mısırdan siyah havuca sayısız ürünün tohumundan alanlar gittikleri yerlerde onları toprakla buluşturma sözü verdi. Arıkan sorularımı yanıtladı. Üniversite eğitimi için ayrıldığı topraklara yaklaşık 30 yıl sonra döndüğü için mutlu. Bodrum denince bizim aklımıza güneş, deniz, eğlence gelse de onun aklına gelen toprak ve tarım.
ÇEKİRDEKSİZ MEYVE DEVAMLILIK SAĞLAMAZ
Şenlikte yaptığı konuşmada da son yıllarda az çekirdekli karpuzlar, üzüm ve mandalina tercih edildiğini anımsatan Arıkan, “Dostlar çekirdek demek tohum demektir. Çekirdek olmazsa üreme olmaz” dedi.
“Bugün mercimek ve nohutun anavatanı Anadolu, Kanada’dan mercimek, Arjantin ve Meksika’dan nohut ithal ediyor” diyen Arıkan şöyle devam etti sözlerine; Biliyorsunuz 2006 yılında kabul edilen Tohumculuk Kanunu ile kayıt altına alınmamış yerel tohumların satışı yasaklanmıştır. Kayıt altına almak için yüzlerce tür için alınacak sertifika bedele çok yüklü oluyor. Yalnızca çiftçiler aralarında tohum takası yapabilir. Bu bağlamda ülkesini seven yurtsever gönüllüler dernekleri ve birlikler oluşturarak ata tohumlarına sahip çıktı ve hala mücadeleye devam ediliyor. Ata tohum, zehirsiz tarım, temiz gıda sloganıyla çalışıyor ve bunları işleyen üyelerimizle cumartesi günleri belediyemizin bizlere tahsis ettiği Ortakent pazar yerinde ürünlerimizi güvenle Bodrumlulara sunuyoruz.
Ercan Arıkan’ın memlekete dönüşü en çok annesini sevindirmiş, çünkü toprakla ilgilenen kendinden genç birinin olması ona güç vermiş. Kızı Helen Arıkan eğitiminden fırsat buldukça Bodrum’a geliyor.
Bodrum Tohum Derneği’nin hedeflerini ise şöyle sıraladı Arıkan:
Kaybolmaya yüz tutmuş yerel meyve sebze ve endemik bitki tohumların gelecek nesillere aktarmak,
Hayvan ırklarının kaybolmaması için çalışmak, Yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan mutfak kültürü ve yeme içme alışkanlıklarını korumak.
Ekolojik yöntemlerle elde edilmiş ürünleri ve bunları üreten küçük üreticiyi desteklemek.
***
Nuh’un Gemisi gibi
Tohum Takas Şenliği’nde Bodrum Belediyesi’nin ‘Nuh’un Gemisi’ olarak nitelendirilebilecek tohum merkezini de ziyaret ettik. Belediye Başkanı Ahmet Aras, merkezde 7 bin yıllık karakılçık buğdayı tohumunu olduğunu belirterek “Bir savaş oldu. Dışa bağımlık nedeniyle buğday alabilecek miyiz? sorusu gündeme geldi. Tohum denilen şey ülkenin güvenliğidir. Bu merkezde 500’den fazla türde tohum bulunduğunu aktaran Aras, “Üretici ile tüketici bir araya gelsin istiyoruz. Belediye olarak inek besleyip buğday ekemeyiz ama gereken ortamı sağlamak için destek olabiliriz” dedi.